* Naim Demirel, 'Güney Rodezya (Zimbabve)', BM Güvenlik Konseyi ve Uluslararası Barışın Korunması, Derin Yayınları, 2013, s.122-134.

1.    Tarihsel Arkaplan

1890 yılında Cecil Rhodes tarafından Harare ( British South African Company Salisbury) kuruldu. Güney Rodezya 1923'te İngiltere tarafından ilhak edildi. Artık bu tarihten sonra Güney Rodezya, siyasi iktidarı beyaz bir azınlığa veren bir anayasaya sahip, muhtar bir İngiliz sömürgesiydi (internal self-government)[1]". 1953'te Güney Rodezya ve Kuzey Rodezya (şimdiki Zambiya) ve Nyasaland (şimdiki Malavi); Rodezya ve Nyasaland Federasyo­nunu kurarak birleştiler. Federasyon 1963'te dağıldı[2].

1963 yılında Gana, Gine, Birleşik Arap Emirlikleri ve Fas Güvenlik Kon- seyi'nin dikkatini Güney Rodezya' ya daki gelişmelere çekmiştir. Bu devletler ülkedeki kontrolün tamamıyla Salisbury'daki beyaz azınlık rejiminin eline geçmesi konusundaki endişelerini dile getirmişlerdir[3]. Güvenlik Konse- yi'ne, İngiltere'in bu tehlikeli geleşmeye engel olması talebini içeren bir karar tasarısı sunuldu. Ancak bu karar tasarısı İngiltere'nin vetosu[4] sebe­biyle karara dönüşemedi. İngiltere her defasında komplike olan kolonyal Anayasayı ileri sürerek istemediği konularda veto hakkını kullanarak Güven­lik Konseyi'nde karar alınmasına engel olmaktadır[5].

Ancak İngiltere'nin bütün engel olma çabalarına karşılık, dört daimi üyenin çekimser oy kullanmasına rağmen Güvenlik Konseyi'nde 06.05.1965 tarihinde S/RES/202(1965) sayılı karar alınabilmiştir. Bu kararda İngilte­re'den hazırlığı yapılan bağımsızlık ilanına engel olması için gerekli bütün önlemleri alması ve bağımsızlığın demokratik bir biçimde ilanının gerçek­leşmesi için çalışması talep edilmişti[6].

BM Genel Kurulu 11.11.1965 tarihinde 2024 (XX) sayılı kararıyla Gü­venlik Konseyi'nin konuyu "matter of urgency" olarak değerlendirmesi tav­siyende bulunmuştur. Birçok Afrikalı Devlet de Güvenlik Konseyi'nden BM

Sözleşmesi'nin VII. bölümünde kendisine tanınan yetkileri kullanmasını is­temiştir[7].

İngiltere'ye bağlı bölgenin bağımsızlığı konusunda İngiltere ile Rodez­ya arasındaki görüşmelerden bir netice alınamaması üzerine Rodezya Baş­bakanı Ian Smith 11 Kasım 1965 tarihinde tek taraflı olarak Rodezya'nın bağımsızlığını[8] ilan etti. İngiltere bu adımı bir ayaklanma olarak gördüğünü açıkladı[9].

İngiltere bağımsızlık ilanından sonra tek taraflı olarak Güney Rodez­ya'ya karşı ticaret ve finansal ambargo kararı aldı ve konuyu Güvenlik Kon- seyi'nin önüne getirdi. İngiltere daha çok Rodezya'da yaşayan eski İngiliz askerlerinin güvenliği ve Commonwealth'in sona erme tehlikesi sebebiyle silahlı müdahale kararı alınmasını istemiştir[10].

Rodezya'da Mart 1970'te cumhuriyet ilan edildi. Aralık 1972'de Afri­kalılar beyaz yönetime karşı gerilla savaşı başlattılar. 1978 ortasında altı binin üstünde asker ve sivil öldürüldü. Rodezya birlikleri gerillaları mağlup etti. 1978'de iktidar siyah çoğunluğa devroluncaya kadar, kontrol Smith ve üç tanınmış siyah liderin elinde olacak şekilde bir anlaşma imzalandı. 21 Nisan 1979'da ülkede herkese oy hakkı tanındığı ilk genel seçimde siyahların çoğunlukta olduğu parlamento işbaşına geçti. Birleşik Krallık'ın Thatcher hükümeti 1979'da Zimbabve ile münasebetlerini normal hale getirmek için gayret sarf etmeye başladı. Zimbabve nihayet 18 Nisan 1980'de tam bağım­sızlığına kavuştu[11].

2.    Güvenlik Konseyi Kararları

a)    Güvenlik Konseyinin S/RES/217(1965) Sayılı Kararı

Güvenlik Konseyi'nin bağlayıcı olmayan ve bütün devletleri illegal ırkçı Güney Rodezya'nın tanınmaması ve desteklenmesinden uzak durulmasını içeren kararından[12] sonra, Afrika Devletleri tarafından sunulan ve BM Söz- leşmesi'nin VII. bölümünde yer alan zorlama tedbirlerini içeren karar tasarı­sının[13] karara dönüşememesi sebebiyle, Konsey 20.11.1965 tarihinde S/RES/217 (1965) sayılı kararı[14] alındı.

Bu karar İngiltere'nin talebi üzerine başkaldırının bastırılması ve bü­tün devletlerden Güney Rodezya'ya silah ve petrol ambargosu uygulaması talebini içermekteydi. Bu bağlayıcı bir karar değildi. Kararda BM Sözleşme- si'nin 41. maddesine göre hareket edilmemişti[15]. Aksine delegeler continu- ance-Formülü"[16] üzerinde anlaşabilmişlerdi[17].

Kararın alındığı zamanda Güven Rodezya'da komşu devletlerle[18] ya da İngiltere ile çatışma tehlikesi bulunmamaktaydı[19]. Ancak Güney Rodez­ya'nın iç işlerinde meydana gelen olaylar Konseye göre barış tehdidi tespiti yapmaya yetmektedir. Nitekim Genel Kurulun 14.12.1960 tarihli A/RES/1514(XV)[20] sayılı kararıyla konuyu açıkça desteklemesi ve bunun yanında illegal azınlık rejiminin ırkçı yapısının vurgulanması değerlendirildi­ğinde, bu olayda insan haklarının ve halkların kendi geleceklerini belirleme hakkının ihlal edilmesine dayanarak barış tehdidi tespiti yapılabilecektir[21].

b)     Güvenlik Konseyinin S/RES/221 (1966) Sayılı Kararı

Güvenlik Konseyi'nin ilk kararlarında, BM Sözleşmesi'nin VI. bölü­münde öngörülen yaptırım kararlarına bir müddet bağlı kalındıktan sonra ilk defa Rodezya'ya Petrol getiren iki Yunan bandıralı petrol tankının Mozambik limanına boşaltılmasıyla ilgili olarak[22] 09.04.1966 tarihinde S/RES/221 (1966) sayılı kararı aldı. Bu kararda Mozambik'in idaresini elinde tutan Por­tekiz'e bu petrol tanklarının Mozambik limanına boşaltılmasına engel olun­ması ve Rodezya'ya sevkinin yasaklanması için davette bulundu[23]. Bu petro­lün sevkiyatı illegal rejimin devam etmesine yardımcı olacaktı. Burada orta­ya çıkan durum illegal rejimin devam etmesi, yani bu rejimin varlığının se­bep olduğu insan hakları ihlallerinin devam etmesi ve halkın kendi geleceği­ni belirleme hakkının ihlal edilmesi anlamına geliyordu[24].

Rejimin sürmesinin engellenmesi amacıyla Konsey, İngiltere hüküme­tinden Rodezya'ya petrol taşıdığı tahmin edilen petrol tankerlerinin boşaltıl­masını ve sevkiyatının gerektiğinde kuvvet kullanarak engellenmesini istedi[25].

Güvenlik Konseyi bu kararında olaydan sonra meydana gelen duruma dayanarak barışın tehdit edildiği tespitini yapmıştır. Yani Rodezya'da bir azın­lık rejimi olması değil, petrol tankının boşaltılması ve böylelikle mevcut reji­min desteklenmesini barış tehdidi olarak nitelemiştir. Bu değerlendirme kara­rın giriş kısmında açıkça görülmektedir. Konsey giriş kısmında bu ülke hakkın­da alınan ambargo kararını nazara vermekte ve ambargo kararının uygulan­maması halinde ise endişelerini dile getirmektedir. Barışı tehdit eden mevcut rejimin varlığı değil, onun Güvenlik Konseyi'nin ambargo kararına rağmen desteklenmesidir. Bu görüş Konseydeki görüşmeler incelendiğinde de haklılık kazanmaktadır[26]. Güvenlik Konseyi'nin S/RES/221 (1966) sayılı İngiltere tara­fından hazırlanan karar tasarısından önce Nijerya, Mali ve Uganda tarafından getirilen karar tasarısında barış tehdidinin tespit edilmesi, Rodezya'daki genel durum hakkında değil; aksine Güvenlik Konseyi'nin koyduğu ambargonun çiğnenmesi halinde gerçekleşeceği ifade edilmekteydi[27].

Literatürde deKonseyi'n S/RES/221 (1966) kararını destekleyen görüş­lere rastlanmaktadır. Gowlland-Debbas ve Tomuschat'a göreKonseyi'n koy­duğu ambargonun delinerek illegal bir rejimin desteklenmesi bir barış teh­didi durumu oluşturmaktadır[28]. Heinz/Philipp/Wolfrum ise, S/RES/221(1966) sayılı Konsey kararında tespiti yapılan barış tehdidinin dayanağını Rodezya'nın komşu devletlerle arasında silahlı çatışma çıkma olasılığının oluşturduğunu ileri sürmüşlerdir[29]. Bu görüşü destekleyecek ne karar metninde ve ne de Konseydeki görüşmelerde Rodezya ile komşuları arasında ortaya çıkabilecek uluslararası silahlı bir çatışma tehlikesi herhangi bir şekilde yer almamıştır. S/RES/221 (1966) sayılı kararda tespit edilen barış tehdidiKonseyi'n görüşüne göre ambargo kararına uyulmamasında yatmak­tadır. Ambargo kararına uyulmaması, Güvenlik Konseyi tarafından tavsiye edilen bu kararın uygulanmaması gerek Rodezya azınlık rejiminin destek­lenmesi ve gerekse Güvenlik Konseyi'nin otoritesinin zedelenmesi neticesini verecektir[30].

c)         Güvenlik Konseyi'nin S/RES/232 (1966) Sayılı Kararı

S/RES/217 (1965) sayılı kararında tavsiye ettiği ambargo kararının azınlık rejiminin sona ermesini sağlamaması sebebiyle, Güvenlik Konseyi yeniden İngiltere'nin önerisi ile 16.12.1966 tarihinde S/RES/232 (1966) sayılı bir karar daha aldı. Bu kararla Güvenlik Konseyi açıkça Güney Rodezya'daki durumu uluslararası barış ve güvenliği tehdit eder olarak tespit etmiştir[31]. Bu kararla ekonomik ambargo bağlayıcı hale getirilmiştir[32]. Ayrıca kararla birlikte ilk defa Rodezya'daki genel durum ele alınmış ve barışı tehdit eder olarak nitelendirilmiştir. Kararda Konsey, BM Sözleşmesi'nin 39, 41ve 25. maddelerine açıkça atıfta bulunarak Güney Rodezya'ya karşı kapsamlı eko­nomik yaptırımlar belirtmiştir[33]. Konsey yine Güney Rodezya halkının ba­ğımsızlık ve özgürlük haklarını dile getirmiş ve Genel Kurulun A/RES/1514 sayılı kararına bu bağlamda atıfta bulunmuştur[34]. Bu kararda ne Güney Rodezya'daki insan hakları ihlalinden bahsedilmiş[35] ve ne de ülkedeki reji­min devam etmesiyle barış tehdidi tespiti arasında açık bir şekilde bağlantı dile getirilmiştir.

Bu karar tasarısı İngiltere'nin teklifiydi ve dolayısıyla açıkça karara olumlu oy verdi[36]. Rusya ise kararın hukuka uygunluğuyla ilgili olarak te­reddütlere sahipti. Ancak, Afrika'daki çıkarları sebebiyle aleyhte oy kullan­mamıştır. Fransa gibi o da çekimser oy kullanmıştır. Önceden olduğu gibi bu karar alındığında halen silahlı çatışmaların ülke sınırlarını taşma tehlikesi bulunmamaktaydı[37]

Görüşmeler sırasında temsilciler S/RES/217 (1965) sayılı kararın üze­rinden bir yıl geçmiş olmasına rağmen Rodezya'nın içişlerindeki durumun değişmeden devam etmesinin bir barış tehdidi hali olduğunu ve hatta şu andaki durumunda dahi kendi başına bir barış tehdidi oluşturduğunu ifade etmişlerdir[38].

O ana kadar alınan kararlardan ve S/RES/232 (1996) sayılı kararın alın­ması sırasında dile getirilen temsilci görüşlerinden çıkan sonuç, Konsey'in kararındaki "Rodezya'nın o andaki durumu"yla ifade ettiği husus beyaz azın­lık rejimidir[39]. S/RES/232 (1996) sayılı kararda dile getirilen endişe, Rodez­ya'da illegal olarak yönetimi ele geçiren güç sahibinin hala işbaşında olması, bir başkaldırı teşkil eden fiilin hala devam etmekte olmasıdır. Bu kararda beyaz azınlığın idareyi ele geçirmesi açıkça kınanmaktadır. S/RES/221 (1966) sayılı kararda Güvenlik Konseyi, Rodezya'nın idareyi ele geçiren güç sahiple­rinin desteklenmesini reddetmekteydi.

S/RES/232 (1966) sayılı kararın alınması sırasında İngiltere temsilcisi­nin dile getirdiği gibi, bu kararın teklif edilmesindeki amaç, ülkeye uygula­nan ekonomik ambargo sebebiyle Rodezya'yı idare edenlerin bu zamana kadarki politikasının devamının ekonomik olarak artık mümkün olamayaca­ğının anlaşılmasıdır[40]. Bir başka temsilci ise Rodezya'daki beyaz azınlık reji­min varlığının barışı tehdit etmekte olduğunu ifade etmiştir[41].

Güvenlik Konseyi'nin görüşüne göre, neden bu azınlık rejiminin barış tehdidi oluşturmakta olduğu sorusunun cevaplandırılması zor bir sorudur. Bu konuda Konsey kararları, kararlar alınırken yapılan tartışmalar ve öğreti­deki tartışmalar farklı açıklamalar sunmaktadır.

Öğretide üç ana fikir ortaya çıkmaktadır. Bir grup yazarların görüşüne göre, Güvenlik Konseyi Rodezya halkının kendi geleceğini belirleme hakkının verilmemesini barış tehdidi olarak kabul etmektedir[42]. Diğer bir grup ise, Güvenlik Konseyi'nin insan hakları ihlaline reaksiyon gösterdiği yolunda­dır[43]. En son olarak da üçüncü bir grubun görüşüne göre, uluslararası ça­tışma doğurma tehdidi Güvenlik Konseyi için hareket noktası olmuştur[44].

İnsan hakları ihlali hiçbir şekilde ne kararlarda zikredilmiş ve ne de bu kararların alındığı sırada temsilciler tarafından dile getirilmiştir. Her ne ka­dar halkların kendi geleceklerini belirleme hakkına izin verilmemesi ve bu hakkın kullanılmasına kuvvet kullanarak mani olunması, bir insan hakkı ihlali olarak değerlendirilebilecekse de, bu konunun özellikle insan hakkı ihlali olarak değerlendirilip o noktadan ele alınması gerekmektedir. Güvenlik Kon- seyi'ndeki Güney Rodezya'ya ilişkin oluşan irade insan hakkı ihlali değerlen­dirmesiyle oluşmamıştır. S/RES/232 (1966) sayılı karar ve daha sonraki ka­rarlar değerlendirildiğinde Güvenlik Konseyi'nin kararlarında barış tehdidi tespiti yaparken tek başına insan hakları ihlalini sebep olarak kullanmadığı­nın söylenmesi daha uygun olacaktır[45]. Halkların kendi geleceklerini belir­leme hakkının sağlanması ya da uluslararası silahlı çatışma tehdidi sebeple­rinden hangisi Güvenlik Konseyi için esas alınarak barış tehdidi tespiti ya­pılmıştır sorusunun cevabı kapsamında, bunların her ikisinin de birlikte BM Sözleşmesi 39. madde kapsamında barış tehdidi tespiti yapmaya ve zorlama tedbirlerinin alınmasına esas olduğu yönündeki değerlendirme daha isabetli görülmektedir[46]. Gerçi S/RES/232 (1966) sayılı karar metninde halkların kendi geleceklerini belirleme hakkının esas olduğu yönündeki bakış açısının hâkim olduğu görülmektedir. Ancak Güvenlik Konseyi, durumun bölgede ciddi bir gerilim oluşturmaması halinde böyle bir karar vermeyecekti. Bu konu özellikle karar tasarısını hazırlayan İngiliz temsilcisi tarafından dile getirilmiştir[47].

Özet olarak şunun tespit edilmesi gerekir ki, Güvenlik Konseyi S/RES/232 (1966) sayılı kararında yaptığı barış tehdidi tespitini Rodezya'daki mevcut beyaz azınlık rejiminin halkın kendi geleceğini belirleme hakkına uyguladığı politikayla engel olması ve bu politikanın bölgede silahlı uluslara­rası bir çatışmaya sebebiyet verecek tehlikeyi içinde barındırmasına dayan­dırmıştır[48].

d)       Güvenlik Konseyinin S/RES/253 (1968) Sayılı Kararı

Rodezya'daki azınlık hükümetinin kendisine uygulanan ekonomik am­bargoya rağmen politikasını değiştirmeden hala iktidarı elinde tutabilmesi sebebiyle, takip eden yılda Güvenlik Konseyi tekrar Rodezya meselesini ele almıştır. 29.05.1968 tarihinde Konsey aldığı S/RES/253 (1968) sayılı kararında Rodezya'daki durumun uluslararası barış ve güvenliği tehdit etmekte olduğu­nu vurgulamıştır. Rodezya halkının kendi geleceğini belirlemek için rejime karşı yürüttüğü savaş bu kararda meşru olarak tanınmıştır. Gerek BM Sözleş- mesi'nde ve gerekse BM Genel Kurulunun A/RES/1514 (XV) sayılı kararında da var olduğu gibi bu kararda da politik baskılar, tutuklamalar, mahkûmiyetler ve idamlar hem bireylere tanınan temel hak ve özgürlükleri ihlal edilmekte oldu­ğu ve hem de Rodezya halkının hakkını ihlal etmekte olduğu ifade edilmiştir. Güvenlik Konseyi ilk defa bu kararla birlikte insan hakları ihlalini barış tehdidi­ne temel sebep olarak ele alınmıştır[49]. Konsey ilk defa kararında insan hakları ihlalini bu kadar açık bir şekilde yargılamış olmasına rağmen, bu ihlalin halkın kendi geleceğini belirleme hakkının ihlal edilmesi ve uluslararası boyutta düşmanlıkların doğacağı gerçeğini nazara alarak insan hakları ihlaliyle birlikte değerlendirdiğini söylemek yanlış olmayacaktır[50].

e)        Güvenlik Konseyinin Sonraki Kararları

Güvenlik Konseyi S/RES/253 (1968) sayılı kararla mevcut yaptırımları genişletmiş, ancak yeniden bir barış tehdidi tespiti yapmamıştır[51]. Bu ka­rarda S/RES/232 (1966) sayılı kararda yapılan tespitlerin yanında politik baskılar, keyfi tutuklamalar ve idamlar, sivil halkın temel hak ve özgürlükle­rinin ihlali dile getirilmiştir[52]. Ayrıca İngiltere, ülkedeki idari gücü elinde tutan taraf olarak iktidarın azınlık değil, çoğunluğa ait olacağı şekilde; yani demokratik prensiplere uygun olarak sorunun çözümü için gerekli tedbirleri almaya davet edilmiştir[53].

12.03.1970 tarihinde bir karar tasarısı İngiltere ve ABD'nin vetoları sebebiyle reddedilmiştir. Güney Afrika ve Portekiz, Güvenlik Konseyi'nin kararlarına uymuyor, ambargoları ihlal ediyorlardı. Bu karar tasarısında yap­tırımların Portekiz ve Güney Afrika'yı da içine alacak şekilde genişletilmesini öngörülmekteydi[54].

İlk defa 18.03.1970 tarihinde Güvenlik Konseyi S/RES/277(1970) sayılı kararla yeniden barış tehdidi tespiti yapmış ve Güney Afrika ve Portekiz'i ambargo yasağını ihlal ettikleri için kınamıştır. Konsey bu kararda Porte­kiz'den polisi ve silahlı birliklerini Güney Rodezya'dan çekmesini istemiştir. Burada,Konseyi'n bu çatışmayı halkın kendi kaderini belirleme hakkıyla bir­likte değerlendirmesi önemlidir[55].

Güvenlik Konseyi'nin Güney Rodezya'da barış tehdidi tespiti yaptığı birçok karar genellikle yaptırımların ağırlaştırılmasıyla ve devletlerin BM

Sözleşmesi'nin 25. maddesindeki sorumluluklarının hatırlatılmasıyla tekrar­lanmıştır[56].

Takip eden yıllarda, Güvenlik Konseyi'nin kararlarında uluslararası silah­lı çatışma tehlikesinin ön plana çıkardığını görmekteyiz[57]. Zambiya'nın şikâye­ti bunun sebeplerinden birisi olmuştur. 24 Haziran 1973 tarihinde Zambiya, Rodezya rejiminin Zambiya topraklarında sabotajlar yaptığını ve ordu birlikle­rini iki ülkenin sınırına yığdığını öne sürerek Güney Rodezya'yı Güvenlik Kon- seyi'ne şikâyet etti. Güvenlik Konseyi de 2 Şubat 1973 tarihinde bu şikâyet üzerine S/RES/326 (1973) sayılı kararı almıştır[58]. Güvenlik Konseyi bu kararla Güney Afrika birliklerinin Rodezya'dan çekilmesini istedi[59].

S/RES/328 (1973) sayılı kararda iseKonseyi'n S/RES/277 ve S/RES/326 sayılı kararlarının Güney Afrika tarafından yerine getirilmemesi, Güvenlik Konseyi'nin otoritesini ciddi olarak sarsıcı olarak değerlendirilmiş[60], ancak barış tehdidi olarak görülmemiştir. Bu kararda Güney Rodezya'nın iç işlerin­deki ilişkiler, politik tutuklular, illegal rejimin insanları aşağılayan kanunları, halkın kendi geleceğini belirleme hakkıyla birlikte bu ülkede demokratik bir sistemin kurulması gibi konular dile getirilmiştir. Kararda Güney Rodez­ya'daki durum barış tehdidi olarak belirtilmiştir[61].

Güvenlik Konseyi'nde 17.05.1973 tarihinde, mevcut yaptırımların Gü­ney Afrika, Angola ve Mozambik'i de içine alacak şekilde genişletilmesini öngören karar tasarısı İngiltere ve ABD'nin veto kullanması sonucunda alı­namadı[62].

Rodezya ordusunun Botswana'ya saldırısı üzerine Konsey 14.01.1977 tarihinde S/RES/403 (1977) sayılı kararı aldı. Bu kararda Konsey bu saldırının hemen durdurulması ve sona erdirilmesini istedi. Bununla birlikte bir barış tehdidi ya da barışın bozulması durumunun tespitini yapmış ve bu bağlamda S/RES/232(1966) ve S/RES/253 (1968) sayılı kararlarına atıfta bulunmuştur[63]. Bu zikredilen kararlarda esas mesele Rodezya'nın içindeki olaylar iken, bu kararda Botswana ile sınır aşan çatışmanın sona erdirilmesi söz konusudur. Rodezya'nın iç işlerindeki durum bu kararın konusu olmamıştır[64].

Güvenlik Konseyi 30.06.1977 tarihinde S/RES/411(1977) sayılı kara­rında Rodezya'nın Mozambik'e saldırısını ele almıştır. Konsey Güney Rodez­ya'nın mevcut rejimini bu kararında ısrarla illegal olarak nitelendirmiş ve Güney Rodezya'nın eylemini bir saldırı eylemi olarak nitelendirmiştir[65].

Güvenlik Konseyi ilk defa 14 Mart 1978 tarihinde S/RES/423 (1978) sayılı kararıyla hem Rodezya'nın içişlerindeki durumu ve hem de komşu ülkelere yaptığı saldırıyı beraberce ifade ettikten sonra Rodezya'daki rejimin bölgedeki barışı tehdit ettiğini genel olarak tespit etmiştir[66].

17 Mart 1978 tarihinde S/RES/424(1978) sayılı kararda Güvenlik Kon­seyi, Rodezya halkının kendi geleceğini tayin etme hakkının beyaz azınlık rejimi tarafından ihlal edilmesini ve komşu devletlere yapılan saldırıları be­raberce dile getirerek mevcut rejimin devam etmesinin doğurduğu barış tehdidi durumunun varlığını tespit etmiştir[67].

Güvenlik Konseyi 30 Nisan 1979 tarihinde aldığı S/RES/448 (1979) sa­yılı kararla Rodezya rejimi tarafından icra edilen seçimi bütün Rodezya hal­kının kendi geleceğinin tayin etme hakkını nazara almaması sebebiyle ge­çersiz saymıştır. Bu kararda yine Rodezya'nın iç işlerindeki durum kararın ağırlıklı noktasını oluşturmuştur.

Beyaz azınlık rejimi tarafından baştan itibaren Rodezya halkının bütü­nüne kendi geleceğini belirleme hakkı verilmemesi sebebiyle ve bölgede silahlı çatışma çıkma tehlikesi sebebiyle Güvenlik Konseyi baştan itibaren bu rejimin bir barış tehdidi oluşturduğu üzerinde durmuştur. Bu tespiti kararla­rın alınma aşamasındaki görüşmelerde de dile getirilen hususlar da tasdik etmektedir[68].

3.     Kararların Değerlendirilmesi

Rodezya krizi bir koloni krizidir. Bu krizde halkların kendi geleceklerini belirleme hakları önemli rol oynamıştır[69].

Bu hak eski sömürge idaresine yöneltilmiş bir talep değil, aksine ön­ceki rejimden sonra bağımsızlaşan iktidar sahiplerine karşı ileri sürülmüştür. Eski sömürge idaresinin ülkeye silahla müdahale etmesinin mümkün olma­ması ve bu duruma da göz yumulmasının imkânsızlaşması sebebiyle Güven­lik Konseyi'nden olaya müdahale etmesi istenmiştir[70]. Bu krizin ilk önceleri sınır aşar özellikte olmaması ve İngiltere'nin çelişkili davranması sebebiyle BM tarihinde ilk defa bir devlete karşı, onun içişlerindeki durumunun BM Sözleşmesi'nin temel esaslarına uymaması sebebiyle oybirliğiyle yaptırım kararı alınmıştır[71].

Rodezya'nın özel durumu sebebiyle tipik ya da örnek olay olarak de­ğerlendirilemez[72]. Rodezya hakkındaki kararın özelliği ilk defa böyle bir yola müracaat edilmiş olması ve böylelikle Güvenlik Konseyi tarafından barış tehdidi kavramının geniş bir şekilde yorumlanmasıdır[73].

Rodezya olayında Güvenlik Konseyi'nin barış tehdidi tespiti yaptığı sebepleri şu şekilde sıralamak mümkündür:

- Güney Rodezya'daki rejimin varlığını sürdürmesi[74]/İnsan Hakları ih­lalleri[75] [76],

-      Halkın kendi geleceğini kendisi tayin etme hakkının ihlal edilmesi714,/Demokrasinin sağlanmaması[77],

-       Komşu devletlere silahlı saldırılar[78],

-      BM Sözleşmesi'nin 25. maddesine ve bu konuyla ilgili olara Güven­lik Konseyi kararına rağmen Rodezya rejiminin desteklenmesi[79].

 


[1]        BM Genel Kurulu 28.07.1962 tarihinde aldığı 1747 (XVI) sayılı kararıyla Güney Rodezya’nın kendi hükümeti olmayan bir bölge olduğu tespitinde bulunmuştur. Bu konuda bkz. Fastenrath, in: Simma, Charta der Vereinten Nationen, Kommentierung zu Art.73, s.883 d.; Fink, 1999, s.301.

        [2] Güney Rodezya’daki olayların tarihsel gelişim sürecine ilişkin bkz. Endemann, s. 141 vd.

 [3]        Bkz. UN-Doc.S/RES/59 (1948), UN-Doc. S/RES/618 (1988) sayılı kararlar ve Güvenlik Konseyi başkanının 09.03.1981 tarihli açıklaması (UN-Doc.S/14414).

        [4]        Gana, Fas ve Filipinler’in sundukları 13.09.1963 tarihli karar tasarısı (UN-Doc.S/5425/Rev.l).

 [5]        Bkz. Fawcett, J.E.: Security Council Resolutions on Rhodesia, in: British Yearbook of International Law, Band 41, 1965/66, s. 103 vd.

        [6]         İngiltere’nin konuya ilişkin eylemleri hakkında bkz. Endemann, s. 145 d.

 [7]        Bu konuda bkz. Arntz, s. 99 ; Genel Kurul konuyu daha önce 05.11.1965 tarihinde aldığı kararında dünya barışını tehdit eder olarak Güvenlik Konseyine ulaştırmıştır (UN-Doc.A/6014).

 [8]        “Unilateral Declaration of Independence (UDI). Smith hükümeti BM Sözleşmesi’nin 1/2. maddesinde öngörülen bir hakkı kullandığını ifade etmek için bu kavramı kullanmıştır. Bu konuda bkz. McDougal/Reisman, Rhodesia and the United Nations: The Lawfulness of International Concern, in: American Journal of International Law, Band 62, 1968, s. 17.

        [9]         İngilterenin açıklamasına ilişkin olarak bkz. Archiv der Gegenwart, Bd. 35 (1965), s. 12163-12165.

        [10]       Arntz, s. 103

        [11]       Endemann, s. 141 vd.

        [12]       Barış tehdidine esas olan faktörüler hakkında bkz. White, s. 39.

     (13)      Gowlland-Debbas, Collective Responses to Illegal Acts in International Law. United Nations Action in the Question of Southern    Rhodesia, Dordrecht/ Boston/London 1990 s. 374 vd.

            (14)       UN-Doc.S/RES/217 -1.op. para.

            (15)       Gowlland-Debbas, Collective Resonses s. 381 vd.

    (16)     „that the situation resulting from the proclamation of independence by the illegal authorities in Southern Rhodesia is extremely    grave, that the Government of the United Kingdom [...] should put an end to it and that its continuance in time constitutes] a threat to  international peace and security ". Kullanılan bu terim eleştirilmiştir, bkz. White, s. 40.

     (17)      Bailey, Sydney D.: The Procedure of the UN Security Council, 2.ed.Oxford, 1998, s. 4; konu hak- kındaki görüşmelere ilişkin bkz.  Endemann, s. 163 d.

   (18)    Bindschedler, Rudolf: Das Problem der Beteiligung der Schweiz an Sanktionen der Vereinten Nationen, besonders im Falle Rhodesiens, in: Zeitschrift für auslandisches öffentliches Recht und Völkerrecht, Band 28, 1968, s. 8 vd; Gading, s. 10; Arntz, s. 116 d.

           (19)        Arntz, s. 102 vd.

    (20)       Declaration on the Granting of İndependence to Colonial Territories and Peoples (14.12.1960) - GAOR/16th Session/Supplement  No. 16 (UN-Doc.A/4684), s. 66.

   (21)   McDougal/Reisman, Rhodesia and the United Nations: The Lawfulness of International Concern, in: American Journal of International Law, Band 62, 1968, s. 11d.

       [22]       Olayın gelişmesi hakkında bkz. Gowlland-Debbas, Collective Responses s.300 vd.

[23]       UN-Doc.S/RES/221(1966) -1.pr. para: "The Security Council, Recalling (...) its call to all States to do their utmost to break off economic relations with Southern Rhodesia, including an embargo on oil and petroleum products, Gravely concerned at reports that substantial supplies of oil may reach Southern Rhodesia as the result of an oil tanker having arrived at Beira and the approach of a further tanker which may lead to the resumption of pumping through the Companhia do Pipeline Moçambique Rhodesia’s pipeline with the acquiescence of the Portuguese authorities, Considering that such supplies will afford great assistance and encouragement to the illegal regime in Southern Rhodesia, thereby enabling it to remain longer in being, 1. Determines that the resulting situation constitutes a threat to the peace; (...)"

       [24]       UN-Doc.S/RES/221 (09.04.1966) -son pr.para.

[25]       Chayes, Abrain: The Use of Force in the Persian Gulf, in: Lori Fisler Damrosch/David J. Scheuer (ed.), Law and Force in the New International Order, Boulder/San Francisco/Oxford 1991, s. 4 d; Uerpmann, Robert: Grenzen der Rechtsdurchsetzung im Rahmen der Vereinten Nationen, in: Archiv des Völkerrechts, Band 33, 1995, s. 117.

       [26]       Lailach, s. 60

[27]       "The Security Council, Determines that the situation prevailing in Southern Rhodesia constitutes a threat to international peace and security; (...) Nijerya, Mali ve Ugandanın 09.04.1966 tarihli karar tasarısı (UN-Doc.S/7243).

       [28] Gowlland-Debbas, Collective Responses, s. 414 d..; Worku, s. 16 d.

       [29]       Heinz/Philipp/Wolfrum, s. 126.

       [30]       Higgins, Problems and Process, s. 255.

[31]       uN-Doc.S/RES/232 (1966) -1.op. para.: Bu tespit bazı Konsey üyelerinin ısrarıyla gerçekleşmiştir (Örneğin, Zambiya, SCOR 1332. Oturum s. 14, 55. para., Ürdün, SCOR 1340. Oturum, 11. para. ve Uganda, 1340. Oturum, 32. para) .

       [32]       UN-Doc.S/RES/232 (1966) -2.pr. para. "The Security Council,

Deeply concerned that the Council's efforts so far and the measures taken by the administering Power have failed to bring the rebellion in Southern Rhodesia to an end, (...).

Acting in accordance with Articles 39 and 41 of the United Nations Charter,

1. Determines that the present situation in Southern Rhodesia constitutes a threat to international peace and security,(...)

       [33]       UN-Doc.S/RES/232 (1966) -3-4.pr.para.

       [34]       UN-Doc.S/RES/232 (1966): -4. op. para

[35] Farklı bir bakış açısı için bkz. mafsai, Yoshiro: The Gulf War and the United Nations Security Council, in Macdonald, Ronald St. John (Hrsg.): Essays in Honour of Wang Tieya, Dordrecht 1994, s. 513.

       [36]       Fink, 1999, s. 350.

       [37]       Gading, s. 98; Fink, 1999, s. 347; farklı yaklaşım için bkz Endemann, s. 155 vd. ve A.Sfein, s. 148 vd.

[38]       Arjantin (SCOR, 21. Yıl, 1332. Oturum (09.12.1966), s. 14, para. 54); İngiltere (SCOR, 21. Yıl, 1331. Oturum. (08.12.1966), s. 5 v., para. 22); Pakistan (SCOR,21. Yıl, 1335. Oturum. (13.12.1966), s. 18, para. 79).

       [39]       Frowein, in: Simma, Charta der Vereinten Nationen, Kommentierung zu Art. 39, s.562 d.

       [40]       İngiltere (SCOR, 21. Yıl, 1331. Oturum. (08.12.1966), S 6, para. 23).

       [41]       Argentinien (SCOR, 21. Yıl, 1332. Oturum. (09.12.1966), s. 13 v., para. 53).

       [42] Damrosch, Changing Conceptions, s. 101; Lillich, s. 564 vd.; Tomuschat, Obligations, s. 337.

       [43] Alston, s. 130; Verdross/Simma, s. 144.

      [44]       Bothe, Legitimacy, s. 295; Frowein, in: Simma, Charta der Vereinten Nationen, Kommentierung zu Art. 39, s.566.; Nowlan, s. 175.

       [45] Lailach, s. 63; Aynı şekilde Boven, s. 16; Lillich, s. 564.

       [46]       Malanczuk, Humanitarian Intervention, s.16.

[47]       "The action of the Rhodesian Front (...) has brought in its train the most far-reaching consequences. The dangers to peace and stability in the whole region of central and southern Africa are acute. Even outside stresses are being created between nations by this issue" İngiltere (SCOR, 21. Yıl, 1331. Oturum. (08.12.1966), s. 6, para. 23).

       [48]       Lailach, s. 65.

       [49]       Lillich, s. 564 d.; Ritterband, s.433.

       [50]       Lailach, s. 65.

[51]       UN-Doc.S/RES/253 (1968) Sondan bir önceki pr. para.: „reaffirming its determination that the present situation in Southern Rhodesia constitutes a threat to international peace and security"

[52] Lillich, s. 564 d., burada incelenen konu insan hakları ihlallerinin barış tehdidi oluşturmaya esas teşkil etmesine ilişkindir; ayrıca bkz. Franck, The Security Council and „Threats to the Peace": Some Remarks on Remarkable Recent Developments, in: Dupuy, R.-J. (Hrsg.): The Development of the Ro­le of the Security Council, 1993, s. 85 d.; kararın alınması süreci için bkz. Endemann, s. 156.

       [53]       UN-Doc.S/RES/232 (1966) -17. op. para.

[54]       UN-Doc.S/9696/Corr.2, karar tasarısı Burundi, Nepal, Sierra Leone, Suriye ve Zambiya tarafından sunulmuştur.

       [55]       Schaefer, s. 78.

[56] UN-Doc.S/RES/288 (1970); UN-Doc.S/RES/314 (1972), UN-Doc.S/RES/318 (1972), UN- Doc.S/RES/320 (1972) , UN-Doc.S/RES/388 (1976), UN-Doc.S/RES/409(1977).

[57]       Fifoot, Paul: Functions and Powers, and Interventions: UN Action in Respect of Human Rights and Humanitarian Intervention, in: Nigel Rodley (Hrsg.), To Loose the Bands of Wickedness: International Intervention in Defence of Hu-man Rights, London 1992, s. 150.

      [58]       UN-Doc.S/RES/326(1973) -2.pr. para. "The Security Council, (...),

Gravely concerned at the situation created by the provocative and aggressive acts committed by the illegal regime in Southern Rhodesia against the security and economy of Zambia Reaffirming the inalienable right of the people of Southern Rhodesia (Zimbabwe) to self- determination and independence in accordance with General Assembly resolution 1514 (XV) of 14 December 1960, and the legitimacy of their struggle to secure the enjoyment of such rights, as set forth in the Charter of the United Nations, Recalling its resolution 232 (1966) of 16 December 1966, in which it determined that the situation in Southern Rhodesia constituted a threat to international peace and security,

Convinced that the recent provocative and aggressive acts perpetrated by the illegal regime against Zambia aggravate the situation, (...)

       [59]       UN-Doc.S/RES/326 (1973) -5.pr.para

       [60]       UN-Doc.S/RES/328 (1973): „ serious challenge to the authority of the Security Council"

[61]       UN-Doc.S/RES/328 (10.03.1973) 5.pr.para: “Reaffirming that the Situation in Southern Rhodesia constitutes a threat to international peace and security,”

       [62]       UN-Doc.S/10928.

       [63]       UN-Doc.S/RES/403 (1977).

       [64]       Schaefer,s. 79.

       [65]       UN-Doc.S/RES/411 (1977).

[66]       UN-Doc.S/RES/423 (1978) -2.pr. para. "Reaffirming that the concluded existence of the illegal regime in Southern Rhodesia is a source of insecurity and instability in the region and constitutes a serious threat to international peace and security,

Gravely concerned over the continued military operations by the illegal regime, including its acts of aggression against neighbouring independent States, (...)”

       [67]       UN-Doc.S/RES/424(1978) -3.pr. para. "The Security Council(...)

Gravely concerned at the numerous hostile and unprovoked acts of aggression he illegal minority regimen Southern Rhodesia violating the sovereignty, air space and territorial integrity of the Republic of Zambia, resulting in the death and injury of innocent people, as well as the destruction of property, and culminating on 6 March 1978 in the armed invasion of Zambia,

Reaffirming the inalienable right of the people of Southern Rhodesia (Zimbabwe) to self- determination and independence in accordance with General Assembly resolution 1514 (XV) of 14

December 1960, and the legitimacy of their struggle to secure the enjoyment of such rights, as set forth in the Charter of the United Nations,

Reaffirming that the existence of the minority racist regime in Southern Rhodesia and the continuance of its acts of aggression against Zambia and other neighbouring States constitute a threat lo international peace and security, (...)

       [68]       Lailach, s. 67.

[69] Şoven, s. 16 ve Hoogh, Andre de: Obligations Erga Omnes and International Crimes: A Theoretical Inquiry into the Implementation and Enforcement of the International Respon- sibility of States, 1996, s. 120; Endemann, insan hakları ve halkların kendi geleceklerini belirleme hakkı, sömürge re­jimlerinin sona erdirilmesi amacıyla kurumsallaştırıldı ifade etmiştir, bkz. , Endemann, s. 180.

[70]       Örneğin UN-Doc.S/RES/253 (1968) - 7. pr. para., UN-Doc.S/RES/277 (1970) - 4. op. para., UN- Doc.S/RES/328 (1973) - 6. pr. para., 8. ve 9. op. para.; Gross, İngilterenin sorumlu tutulmasının anla­şılmazlığını ifade etmektedir. Gross, s. 226. Aynı şekilde Fawcett, s. 103 vd ve Fink, 1999, s. 350 d.

     [71] Gading, s. 98 d.; İpsen, Völkerrecht, s. 966; Delbrück, Wirksameres Völkerrecht oder neues „Weltinnenrecht"? Perspektiven der    Völkerrechtsentwicklung in einem sich wandelnden

internationalen System, in: Kühne (Hrsg.), Blauhelme in einer turbulenten Welt, 1993, s. 103 d.; Arntz, s. 102 vd.; Menk, s. 143 vd.; Frowein, in: Simma, Charta der Vereinten Nationen, Kommentierung zu Art. 39, s. 566. Baroni, kitlesel insan hakları ihlalleri barış tehdidi tespiti yapıl­masında etkin olduğunu ifade etmektedir, bkz. Baroni, s. 144.

       [72] Malanczuk, Humanitarian Intervention s. 168; Lillich, s. 565; Endemann, s. 159 ve 180.

       [73]       Schaefer, s. 82

       [74]       UN-Doc.S/RES/221             (1966),           UN-Doc.S/RES/423      (1978),           UN-Doc.S/RES/424      (1978),      UN-

Doc.S/RES/445 (1978), UN-Doc.S/RES/455 (1978).

[75] UN-Doc.S/RES/217 (1965), UN-Doc.S/RES/221                                 (1966), UN-Doc.S/RES/253(1968), UN- Doc.S/RES/328 (1973), UN-Doc.S/RES/448 (1979).

       [76]       UN-Doc.S/RES/217             (1965),           UN-Doc.S/RES/221      (1966),           UN-Doc.S/RES/232      (1966),      UN-

Doc.S/RES/253          (1968),        UN-Doc.S/RES/277 (1970),                    UN-Doc.S/RES/288            (1970), UN-

Doc.S/RES/326(1973), UN-Doc.S/RES/328 (1973).

[77] UN-Doc.S/RES/253 (1968) - 7. pr. para., UN-Doc.S/RES/277 (1970) - 4. op. para., 328 (1973) -9. pr. para. UN-Doc.S/RES/423 (1978) -,3. ve 4. op

       [78]       UN-Doc.S/RES/403             (1977),           UN-Doc.S/RES/424      (1978),           UN-Doc.S/RES/445      (1978),      UN-

Doc.S/RES/455 (1979).

      [79]       UN-Doc.S/RES/ 277 (1970).